bu benim okuduğum ilk Enis Batur kitabı.
itiraf etmem gerekirse kütüphanedeki en ince Enis Batur kitabıydı :)
yazarın daha sonra okumaya değip değmeyeceğini anlamak için yaptığım rutin bir kontrol de diyebiliriz buna :)
peki Enis Batur kontrolden başarıyla geçti mi? ben anlatayım siz karar verin :)
deneme kitaplarında yazar, düşünce ve duygularını belli bir türe esir olmadan anlatır.Dilinin en samimi hali bu kitaplarında gizlidir.
Enis Batur, uçarı metaforlara yer vermeyen, bir yazıdan diğerine, bir konudan başkasına hızlıca atlayan bir kaleme sahip..
ayrıca sizi oradan oraya savururken dilinden rahatsızlık duymaz, gereksiz söz bulamazsınız :)
ayrıca sizi oradan oraya savururken dilinden rahatsızlık duymaz, gereksiz söz bulamazsınız :)
daha önce Ali Ural,Nazan Bekiroğlu gibi kaliteli-bence- yazarların denemelerini okumuş biri olarak artık Enis Batur'un da bu listeye girdiğini duyurabilirim :)
biraz da kitabın içeriğinden bahsedeyim bari :) -kitap kısa olunca yorumu da kısa oluyor :)-
kitabımızın başlangıç bölümlerinde yazarın farklı konular hakkındaki kısa -genelde- düşüncelerini okuyoruz..orta kısmında yer alan Türkçe'deki kelimemsiler-yoo,caniko gibi- hakkında yorumlarını hem düşündürücü hem de eğlendirici buldum :)kitabı kapatmadan önce roman tanıtımı tadındaki birkaç kısa öyküyü ve Sami Hazinses isimli yeşilçam üstadıyla olan söyleşisini okuyoruz..ve son sayfa...
zaten akıcı bir dili var, bir de 110 sayfa olunca hemencik bitiyor :) bir dahaki sefere daha kalın bir kitabını okurum belki :)
bilindiği üzere deneme ve anı kitaplarına puan vermiyorum.. size sadece yazarı gönül rahatlığıyla okuyabileceğinizi söyleyebilirim :)
aramızda kitapları iyi bir yatırım aracı olarak görmeyenler olabilir :) onları da en yakın halk kütüphanesine yolluyoruz ki zaten bir sürü kitabıyla karşılaşacaklar -en azından bende öyle oldu- :)
sağlıkla ve kitapla kalın!
_dr.coffee'den sevgilerle
dipnot:güz okuma şenliğindeki 3.kategoriden de 10 puanımı almış oluyorum :)